Haftada üç defadan seyrek dışkılama veya zorlu dışkılama olayı klasik olarak kabızlık şeklinde adlandırılır. Toplumun % 20’sine yakın bölümünde laksatif denilen dışkılamayı kolaylaştıran ilaç kullanımı görülebilmektedir. Kronik kabızlık nedeni olarak: sinirleri tutan rahatsızlıklar, uzun süren hareketsizlik, şeker hastalığı, hipotiroidi (tiroid bezinin az çalışması), gebelik, kalsiyum fazlalığı vb. çeşitli etkenler ve rahatsızlıklar vb. etkenler sayılabilir. Sağlıklı veya ideal bir dışkı (gaita, kaka) kahverengi renkte, 10 ile 20 cm uzunluğunda ve fazla ıkınma gerektirmeden yada huzursuzluk yaratmadan çıkmalıdır. Dışkı (gaita) klozetin içindeki suya yavaşça düşmeli ve suya değdiğinde yavaşça dibe çökmelidir.
Dışkının beraberinde az bir miktarda gaz ve koku da çıkmalıdır. Soluk renkli ve gri dışkı yetersiz safra içeriğini gösterir. Safra kesesi iltihabı (kolesistit), safra kesesi taşı, Giardia adlı parazit enfeksiyonları, karaciğer iltihabı (hepatit), kronik pankreatit ve siroz durumlarında dışkı soluk ve gir renkli, adeta ‘camcı macunu’ rengini alır. Ayrıca, mide asitini azaltan ilaçlarda soluk dışkıya neden olabilirler.
Şayet dışkının sümüksü bir kıvamda olması: bağırsaklarda iltihabi bir durum olduğunu, bakteri artışını, ve gıdaya bağlı allerji yada tahammülsüzlük olduğunu gösterir. Şekerli gıdaların yoğun bir şekilde tüketilmesi bağırsaktaki bakteri sayısını arttırır, bu durum fazla tatlı, ekmek, pirinç ve süt (laktoz içerir) tüketimi ile meydana gelir. Sümüksü dışkı oluşturan bazı iltihabi bağırsak hastalıkları da vardır, bunlar: ülseratif kolit, divertikülit ve çölyak hastalığıdır. Bu hastalıklara sıklıkla makattan kanama ve ishal de eşlik edebilir.Kızartılmış ve yağlı gıdalar, çiğ sebze ve meyveler, soğuk içecekler dışkı çapında incelmeye yol açabilir. Ancak, dışkı çapının incelmesi bağırsak polipleri, bağırsak kanseri, prostat büyümesi, prostat kanseri gibi hastalıklarda da görülebilir. Kabızlık yapabilen bazı ilaçlar da mevcuttur: bunlar arasında, spazm çözücüler, depresyon ilaçları, Parkinson ilaçları, demir ilaçları, kalsiyum ilaçları, morfin türevleri ve bazı tansiyon ilaçları sayılabilir. Çocuklarda kronik kabızlık, bağırsağın sinirlerini tutan rahatsızlıklarda görülebilir. Yaşlı hastalarda ise barsak düğümlenmesi ve tümörler söz konusu olabilir. Bu nedenle konu ile ilgili bir hekime muayene olmakta yarar vardır. Bu alanda yapılabilecek kolonoskopi (kalın bağırsağın makattan endoskop adı verilen ışıklı hortum şeklinde bir aletle incelenmesi), ilaçlı kalın barsak röntgeni vb. değişik araştırma yöntemleri vardır. Rutin sağlık kontrolü tetkikleri arasında yer alan kolonoskopi, 40 yaş üzerindeki sağlıklı kişilere önerilmekte ve normal sonuç elde edilmesi durumunda her 10 yılda bir tekrarlanması salık verilmektedir.
Sık kabızlık ilac uygunsuz kullanılırsa kabızlık ilaçları (laksatifler) zarar verebilir. Bazı kişilerin kabızlık ilaçlarını giderek artan dozda kullanır ve bağırsakları bu ilaçlara yanıt vermez hale gelirler. Kan ve tiroid tetkikleri yapılır ve böylelikle iltihabi ve metabolik hastalıklar araştırılır.
Geçiş zamanı: Bu tetkik gıdaların kalın bağırsakta ne hızla seyir ettiklerini anlamak için yapılır. Hastaya röntgen filminde görülebilen (radyo-opak) madde ile işaretli kapsüller yutturularak, 3 ile 7 gün arasında röntgenler çekilir ve böylelikle kapsülün hangi günde bağırsağın hangi bölümüne geldiği anlaşılır. Bu işlem sırasında hastaya liften zengin bir diyet verilir. Bu tetkik kabızlığın ne derecede şiddetli olduğunu anlaşılmasına imkan verir.
– Anorektal manometri: Anal sifinkter adı verilen dışkı tutma kasının gücünü ölçme amacı ile yapılan testtir. Makat içine içi hava ile şişirilen bir balon yerleştirilir ve geriye doğru çekilerek sfinkter kasının gücü ve kasılma yeteneği ölçülür.
– Balon atılım testi: Makat içine yerleştirilen ve içi değişik hacimlerde su ile doldurulan bir balonun makat dışına atılması ile gerçekleştirilir. Şayet balon 150 ml’nin altında sıvı ile şişirildiğinde dışarı atılırsa barsak fonksiyonlarında azalmaya işaret eder.
Defekografi anorektal bölgenin dışkıyı atma kapasitesini, bozuklukları, rektal kas kontraksiyonlarını ve gevşemesini ölçmeye yarayan bir testtir. Tetkik sırasında doktor makat içine aynen dışı gibi bir macun doldurur, hasta röntgen makinesinin içine yerleştirilen bir oturak içine yerleştirilir ve bu macunu atmak için makatını sıkıp gevşetmesi istenilir. Bu macunun atılması sırasında çeşitli röntgen filmleri alınarak anorektal sorunların şiddeti anlaşılmaya çalışılır.
Kabızlık için hiçbir tedavi yöntemi ile yanıt alınamazsa ve bağırsak sinirlerinde ciddi bir ileti sorunu olduğu kararına varılırsa bağırsağın bir kısmı veya karın içindeki bölümünün tamamı alınabilir (subtotal kolektomi). Ancak, bu ameliyatın kalın bağırsağın emilim yüzeyini yok edeceğinden ishale neden olacağı bilinmeli, önceden iyi şekilde araştırılıp ölçülüp tartıldıktan sonra hasta ile cerrah arasında karar verilerek gerçekleştirilebilir. İyi seçilen olgularda kabızlık cerrahisi ile iyi sonuçlar alınabilmektedir.