Erken Evre Meme Kanseri
TNM sınıflandırılmasına göre invaziv meme kanserlerinin erken evresini evreI ve II oluşturmaktadır. Uygun bir tedavi ile 5 yıllık yaşam oranları %75’in üzerindedir.
Evre I T1 N0 M0
EvreIIA T0 N1 M0
T1 N1 M0
T2 N0 Mo
EvreIIB T2 N1 M0
T3 N0 M0
Tümör :
T1 Tümör: Çapı 2cm veya daha küçük
T1a Tümör çapı 0,1cm den büyük, 0,5cm veya daha küçük
T1b Tümör çapı 0,5cm’den büyük, 1cm veya daha küçük
T1c Tümör çapı 1cm’den büyük, 2cm veya daha küçük
T2 Tümör: Çapı 2cm’den büyük fakat 5cm veya daha küçük
Nodüller:
N0:Rejional lenf nodülü metastazı yok
N1:İpsilateral mobil lenf nodülü metastazı
Metastazlar:
M0:Metastaz yok
Kadınların büyük çoğunluğunda ana semptom memedeki kitledir. Diğer semptomlar meme başı akıntısı, meme başında erezyon, çekilme, kaşıntıdır. Kadınlar nadiren koltuk altındaki şişlik yakınması ile de başvurabilir.
Meme kanserleri en sık olarak üst dış kadranda (%45) lokalize olur. Diğer kadranlarda görülme sıklığı sırasıyla santral (%25), üst iç (%15), alt dış 8%10) ve alt iç (%5) şeklindedir.
Klinik muayenede sert, düzensiz sınırlı, ağrısız, mobil olmayan (ancak meme dokusu ile birlikte hareket ettirilebilir) kitle palpe edilir. Erken evre meme kanserinde aksillada mobil, birbirine yapışık olmayan lenf nodülleri palpe edilebilir.
TANI YÖNTEMLERİ
MAMOGRAFİ: Genellikle 35 yaş altındaki kadınlarda tanıda fazla yardımcı değildir. Çünkü bu dönemde meme parankimi yoğundur.
ULTRASONOGRAFİ: Genç kadınlarda mamografiden daha fazla bilgi vermektedir. Malign tümörlerde kan akımı artmıştır ve kan damarlarının şekli radialdir.
MRI:
SİTOLOJİ: Meme başı akıntısının veya kist sıvısının sitolojik incelemesi ender olarak yardımcı olabilir.
MEME BİOPSİSİ:
1) İnce iğne aspirasyon biopsisi:22 g.(gauge)‘lık ince iğne kullanılarak yapılır. Malignite tanısı koymada yüksek duyarlılık ve özgüllüğe sahiptir.
2) Kor iğne biopsisi: Daha geniş doku örneği alınmasını sağladığı için İİAB‘sine üstünlük göstermektedir. Ayrıca hormon reseptör tayini gibi ileri patolojik testlerin yapılmasına da olanak sağlar.
3) İnsizyonal biopsi: Kitleden cerrahi olarak tamamını çıkarmadan ufak bir parça alınması işlemidir.
4) Eksizyonal biopsi: Cerrahi olarak kitlenin tamamının çıkarılması işlemidir.
TEDAVİ
Günümüzde erken evre meme kanserinin primer tedavisi cerrahidir. Meme kanserinin cerrahi tedavisi meme ve aksillaya yönelik olarak yapılmaktadır. Memedeki tümörün çıkarılması amacıyla koruyucu meme cerrahisi (tümörektomi, geniş lokal eksizyon, lumpektomi, kadranektomi) veya mastektomi (cilt ile beraber tüm meme glandının ve pektoral fasyanın çıkarılması) işlemi uygulanır. Mastektomi ile birlikte aksiller küraj işlemide yapılır ise bu işlem modifiye radikal mastektomi diye adlandırılır. Yapılan prospektif çalışmalar radikal cerrahi rezeksiyonların uzun dönem sürvi sonuçlarını değiştirmediğini göstermiştir. Bu nedenle son yıllarda koruyucu meme cerrahisi daha çok tercih edilmektedir. Koruyucu meme cerrahisi aşagıdaki durumlarda kabul gören bir yaklaşımdır:
– Tekodaklı (ünifokal), 4cm veya daha küçük çaptaki tümörler
– Meme hacminin iyi bir kozmetik sonuç elde etmek için yeterli olması
– Tümörün geniş lokal çıkarılmasının mümkün olması
– Lokal nüks olasılığını azaltmak için hastanın radyoterapi yapılmasını kabul etmesi veya radyoterapi yapılmasına engel bir durumunun olmaması
– Piyesin patolojik incelenmesinde eksizyon kenarlarında tümör hücreleri içermeyen sağlam bölümün bulunması
– Hastanın koruyucu meme cerrahisini tercih etmesi
Aşagıdaki durumlarda mastektomi uygun cerrahi yaklaşımdır:
– Çok odaklı (multifokal) veya çok merkezli (multisentirik) tümörler
– Santral lokalizasyonlu tümörler
– İyi bir kozmetik sonucun elde edilemeyeceği küçük memeler
– Mamografide tümörün çevresinde veya tek başına malign tipte yaygın mikrokalsifikasyonların bulunması
– Tekrar yapılan eksizyonlara rağmen tümörsüz cerrahi kenarın elde edilememesi
– Kollajen doku hastalığı(göreceli kontrendikasyon)
– Hasta tercihi
Lokal nüks oranlarını önemli derecede azalttığı için koruyucu meme cerrahisi sonrasında radyoterapi uygulanmaktadır.
Son zamanlardaki çalışmalar erken evre meme kanserli hastaların %70-80’inde aksiller lenf nodülü metastazı olmadığını göstermiştir. Bu nedenle SLN biopsisi gereksiz ALND yapılmasını önleyen bir yöntemdir. Sentinel lenf nodülü memeden drene olan ilk nodül veya nodüllerdir.
MKC ‘den sonra meme içersinde nüks tesbit edildiği zaman mastektomi yapılması standart tedavidir.
PROGNOZ
Meme kanserinde prognozun en önemli belirleyicisi evredir. Aksiller metastazı olmayan ve memeye lokalize tümörler en iyi prognoza sahip gruptur. Aksillada tutulan lenf nodülü sayısı arttıkça sürvi azalmaktadır. Bunların dışında tümörün differansiasyonu (tümör farklılaşması), hormon reseptör durumu, proliferasyon hızı, anöploidi derecesi, amplifiyeolmuş, mutasyona uğramış, aktive olmuş onkogenlerin varlığı, anjiogenez derecesi ve lenfovasküler invazyon olup olmaması prognozu etkilemektedir. Mamografik inceleme sırasında saptanmış, hormon reseptörleri pozitif, aksiller metastazı olmayan, küçük bir tümöre sahip hastada 5 yıllık yaşam oranı %95’den fazladır. Aksiller lenf metastazı olduğunda 5 yıllık sürvi oranları %50-70’e düşmektedir.
Farklı prognostik özellikleri nedeniyle meme kanseri; erken, lokal ileri ve metastatik olmak üzere üç büyük gruba ayrılmıştır. Meme kanserli olguların yaklaşık olarak üçte biri lokal ileri evrede karşımıza çıkmaktadır.
Tanı sırasında operabl olan T3N1M0 dışındaki N2 tümörleri kapsayan Evre IIIA, T4 tümörleri içeren Evre IIIB ve N3 tümörlerin bulunduğu Evre IIIC bu grupta yer almaktadır. Neoadjuvant kemoterapi sonrası meme koruyucu cerrahi tedavi uygulanan büyük Evre IIA tümörler bu tanımın dışındadırlar.
Eğer hasta, tümör boyutu dışında diğer meme koruyucu tedavi kriterlerine uymakta ise büyük evre IIA, IIB ve T3N1M0 tümörlerde neoadjuvant tedavi sonrası meme koruyucu cerrahi tedavi seçeneği de kendisine belirtilmesi gereken bir zorunluluk haline gelmektedir.
Lokal ileri tümörler genellikle deri veya göğüs duvarına infiltrasyon bulguları ile ya da aynı taraf aksillada fiske lenf nodülleri ile ortaya çıkmaktadırlar.
Lokal ileri meme kanserleri içerisinde en hızlı seyirli ve olumsuz prognoza sahip tümörler enflamatuar karsinomlardır.
TEDAVİ
Ancak genellikle neoadjuvant kemoterapi kombinasyonunun sonrasında cerrahi tedaviyi takiben adjuvant kemoterapi, radyoterapi ve reseptör durumuna göre endokrin tedavi yaygın olarak kullanılan sıralamayı oluşturmaktadır.