Hemoroid (Basur)
Ekim 12, 2015
Bağırsak Kanamaları
Ekim 12, 2015

Kalın Bağırsağın Divetiküler Hastalığı

Kalın bağırsağın iç yüzeyinin zayıf noktalardan dışarı doğru kese şeklinde fıtıklaşmasına bağırsak divertikülü adı verilir. Birden çok divertikülün yer aldığı durumlara ise ‘divertikülozis koli’ veya bağırsak divertikülozisi adı verilir. Bağırsağın kas tabakasına damarların girdiği noktalarda divertiküller gelişir.   30 yaş altında % 5-10 sıklıkta, 50 yaş üzerinde % 30 sıklıkta, 70 yaş üzerinde % 50 sıklıkta ve 85 yaş üzerinde % 66 sıklıkta kalın bağırsak divertikülleri görülür. Erkeklerde daha sıktır. Bağırsakta yer alan divertiküllerin iltihaplanmasına divertikülit adı verilir. Liften fakir diyetle beslenme, şişmanlık, hareketsizlik, kortizon kullanımı, antiromatizmal ilaçların kullanımı, aşırı alkol, sigara ve kafein tüketimi ve polikistik böbrek hastalığı zemininde kalın bağırsağın divertiküler hastalığı için uygun zemin oluşur. Divertiküllerin gelişmesi basınç artışı ile direkt olarak ilişkili olduğundan ıkınmaya bağlı bağırsakiçi basınç kalın bağırsağın sol tarafta yer alan bölümünde daha fazla olduğundan sol tarafta daha sık olarak yer alırlar. Bağırsakiçi basınç artışı bağırsakta dışarıya doğru divertikül adı verilen fıtıklaşmalara neden olur. Daha nadiren de kalın bağırsağın sağ tarafında divertiküler hastalık gözlenir. Kalın bağırsak divertiküler hastalığında kramp tarzında karın ağrısı, gaz, karında aşırı şişkinlik hissi ve dışkılama alışkanlıklarında değişiklik, titreme, yüksek ateş, bulantı, kusma, idar yaparken yanma, kabızlık veya ishal gibi belirtiler meydana gelir. Belirtiler dışkılama ve gaz çıkartma sonrasında geriler.

 

Komplikasyonlar;

1. Divertikülit: Divertiküllerin iltihaplanması sonucunda meydana gelir. Kendisini karın ağrısı ile belli eder.

2. Kanama: Makattan kanama ile ortaya çıkar.

3. Delinme: Divertiküllerin delinerek bağırsak içeriği yani dışkının karına boşalmasıdır. Bu durumda hastada şiddetli ağrı, yüksek ateş, bulantı ve bazen kusma meydana gelir.

4. Apse: Kalın bağırsak etrafında delinme sonrasında iltihabın vücut tarafından sınırlandırılması sonrasında karın zarına yayılmadan bağırsak etrafında apse gelişmesidir, peridivertiküler apse olarak ta adlandırılır. Divertikül delinince önce bağırsak etrafında kalınlaşma (flegmon) gelişir ve ardından bağırsak düğümlenmesi olabilir. Bu hastaların % 2-20’sinde bağırsak fistülü gelişir. Bu fistüllerin % 65’i bağırsak ile mesane arasında ve % 20’si bağırsak ile vajina arasında gelişir.

Önlemler:

Liften zengin diyetle beslenmek gerekir. Günde ortalama 25-30 gram lif tüketmek gereklidir. En az 8 bardak su (1.5 Lt) tüketmek gereklidir.  Ayrıca, düzenli egzersiz vey a spor yapmak bağırsak hareketlerini olumlu yönde etkilemektedir.Divertiküler hastalıkta aşağıda belirtilen diyetle beslenmek yararlıdır. Önerilen yiyecekler; Bakla, Nohut, Kurufasülye, Bezelye, Mercimek, Patlamış mısır, Fındık, Kepek, Pirinç, Elma, muz ve armut gibi meyveler, brokoli, havuç ve kabak gibi sebzeler

Karın tomografisi, sistografi, kolonoskopi ve ultrasonografi ile kalın bağırsak divertiküler hastalığı tanısı konulabilir. Divertikülit durumunda baryum ile kalın bağırsak röntgeni çekilmemelidir.

 

Tedavi:

Divertikülitin konservatif olarak tedavisi diyet kısıtlaması ve antibiyotik ile gerçekleştirilir. Bu tedavi bağırsak divertiküliti olan hastaların yaklaşık % 70-100’ünde başarılı sonuç verir. Bu atak uygun şekilde atlatılabilirse, bol lifli diyet ile divertikülitin tekrar oluşması % 70 oranında önlenebilir. Genelikle 2 cm’den küçük çaptaki apselerin antibiyotik tedavisi ile iyileştikleri gözlenmektedir. Divertikülit atağı sırasında ideal olan sıvı bir diyet tarzı ile yani katı bir gıda almadan beslenmektir. Meyve suyu içilmesi önerilir ancak meyve özü olmamalıdır.

Ameliyat Tedavisi:

– Divertikülit ve delinme olan kalın bağırsak bölümü çıkartılır ve tekrar sağlam bölüm ile devamlılık sağlanır. – Kalın bağırsağın çıkartılması işlemi açık cerrahi veya laparoskopik cerrahi ile. Bu yöntem küçük deliklerden yapılması, ameliyat sonrasında kesi yeri fıtığı oluşma sıklığının daha az olması, daha az ağrılı olması, işe geri dönme süresinin daha kısa olması gibi avantajlar taşır. Maliyet, erken ve geç dönem komplikasyonları açısından bilinen olumsuz etkileri yoktur.